Dr. Rıza Nur Hayat ve Hatıratım

  Hayat ve hatıratım 4 cilt olarak yazılmıştır. Dr. Rıza Nur kitapta önce kendi hayataını anlatır. Sonra İnönü ve Atatürk'ü anlatarak kitabı bitirir. Bu yazıda Dr. Rıza Nur'un Atatürk ve İnönü hakkındaki düşüncelerini tarafsız bir gözle bakarak sizlere aktarmaya çalışacağız.

  Dr. Rıza Nur 30 Ağustos 1879 da sinopta doğmuştur. Babası ayakkabıcıdır. Nur ismini çok sevdiği için soyası olarak kendi kendine takmıştır. Askeri tıp okulundan doktor olarak mezun olmuştur. Mezun olduktan sonra bir süre doktorluk yapmıştır. Henüz öğrenciyken hıtan (sünnet) hakkında önemli bir kitap yazmıştır. Yazdığı bu kitap dönemin padişahı Abdülhamit han tarafından beğenilmiştir. Rıza Nur bu vesile ile ilk defa Abdülhamid Han'ın huzuruna çıkmıştır. Onu sevmediğinden dolayı karşısında zor anlar yaşamıştır.

  Doktorluğu bıraktıktan sonra siyasete atılmıştır. Aynı zamanda Türk tarihiyle de ilgilenmiş bu konuda da önemli bir eser yazmıştır. Yaşının ilerleyen dönemlerinde Paris'te operayla da ilgilenmiştir.

  Rıza Nur; Doktor, siyasetçi, Türk tarihçisi ve yazardır. Kitabında yazdığına göre 70 in üzerinde eseri vardır. (Türkçeye çevirdiği eserler dahil) Fakat bunların yarısından fazlası basılamamıştır.(Sürgüne gönderilmesinden ve başka imkansızlıklardan dolayı) Basılı olanlar, olmayanlardan bazıları ve önemli belgeleri kendisi tarafından yapılan Sinop'taki Rıza Nur kütüphanesindedir.

   Rıza Nur'un Lozan ve İsmet İnönü Hakkındaki Düşünceleri:

  Kitapta yazdığına göre İsmet İnönü Kürttür. Ona göre o kadar Türk varken bir Kürt vekil olamaz, böyle önemli görevlere getirilemez. O iktidar sevdalısıdır. Tüm derdi Mustafa Kemal'e yaranmaya çalışmaktır.

  İnönü evhamlı bir adamdır. Çabuk heyecanlanır, hemen tasalanır, şimdi ne yapacağız diye kara kara düşünür. Aynı zamanda içindekini dışına hiç yansıtmaz. İçi sinirden kudursada yüzü güler. Kimseye bir şey belli etmez. Bu durum Lozan konferansında da böyle olmuştur.

  Lozana birinci delege olarak İnönü, ikinci delege olarak Rıza Nur gitmiştir. İlk görüşmelerdeki ağır şartları İnönü kabul edecekken Rıza Nur onu vazgeçirmiş ve görüşmeler sonuçsuz kalmıştır. Tekrar görüşmeye çağırıldıklarında yine aynı ikili daha iyi bir sonuç elde etmişlerdir. Rıza Nur'a göre bu başarı kendisinindir. İnönü karşı tarafların baskılarına dayanamıyor, korkuyor, ona ne yapması gerektiğini Rıza Nur söylüyordur. Bütün konuşma metinlerini Rıza Nur hazırlıyor, İnönü sadece bunları okuyordur. Böyle olmasına rağmen Lozan İnönü'nün başarısı gibi gösterilmiştir.

   Rıza Nur'un Mustafa Kemal ve Nutuk Hakkındaki Düşünceleri:

  Rıza Nur'un Mustafa Kemal hakkında çok farklı düşünceleri vardır. Ona göre Mustafa Kemal bir koltuk sevdalısıdır. Kendisine karşı geleni, zıt görüşte olanı, hemen vatan haini ilan eder, istiklal mahkemesi kurdurur asar keser. Heryere heykelini diktirmiştir. Caddelere kendi ismini verdirmiştir. Mecliste zorla kendini gazi ilan ettirmek ve hazineden dört bin altın ödül almak istemiştir. İkinci isteği gerçekleşmemiştir. O dönemde fakir olan milletin parasını çar çur etmiştir. Kendisine kocaman bir çiftlik ve köşk yaptırtmıştır. Bütün kaynakları Ankara ve Yalovanın imarı için harcamıştır. Batıdan ilim almak yerine onların adetlerini almıştır. Milleti zorla onlar gibi giydirtmiştir. Fabrika açacağı yere balo tertib etmiştir.

   Rıza Nur'a göre bir insan her alanda dahi olamaz. Ama Atatürk her alanın dahisi ilan edilmiştir. Her ay yeni bir inkılap yapmıştır. Adeta dahisi olmadığı bir alan bilmediği bir ilim kalmamıştır. Ona herşeyi bilir gözüyle bakılmıştır. Dönemin gazeteleri onu ilahlaştırmıştır. (Haşa) Allah edinmiştir.

  Atatürk rakı içen karı kıza da düşkün biridir. Ama sadece bunlar olsa iyi. Rıza Nur'a göre Atatürk bol bol içer. Balolara davet ettiği vekillerin karılarını öper, vekiller ağzını açamaz. Kadınlarla cinsel münasebette bulunur ama onlara birşey yapamaz. Çünkü o ibnedir.(Sertleşme sorunu vardır) Hatta erkeklerle bile arasında ilişki olmuştur. Bütün bunlara rağmen Mustafa Kemal'in zeki bir adam ve iyi bir asker olduğunu da söyler.

Not* Bu yazıda kişisel hiçbir görüşe yer verilmemiş sadece Dr. Rıza Nur'un Hayat ve Hatıratım adlı kitabında yazanlar aktarılmaya çalışılmıştır.